Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Erkek Mefhumu ve Türk Erkeği
Elimizdeki en eski metinlerde er, şu manalara geliyordu: Adam, erkek, asker, kişi, kimse. Bu kelimenin kullanılışıyla ilgili birkaç misal verelim. Köktürklerin yaptığı savaşları, faaliyetleri anlatan Orhun yazıtlarında, İlteriş Kağan'ın, Türk milletinin yok olmaması için başkaldırışı anlatılırken, kenttekilerin dağa çıktıkları, dağdakilerin kente inip önce 70, sonra da 700 kişi oldukları şöylece dile getirilir: "Yeti yüz er bolmış" (Kül Tigin Abidesi Doğu Yüzü 13. Satır) - Türkçeye Yansıyan Türk Kültürü, Doğan Aksan, Sayfa 38
Sayfa 38 - Bilgi Yayınevi
Melikşah Sezen / Vuslat Dergisi Türkçülük İdeolojisi ve Mâturîdîlik: Bir İdeoloji İstikametinde Mâturîdîliğin Keşf ve İstismarı Ehl-i Sünnet dairesi içinde yer alan kelâm fırkalarının kurucu iki reisinden bir tanesi olan İmam Ebû Mansur Muhammed b. Muhammed b. Mahmûd el-Mâturîdî es-Semerkandî (ö. 333/944) ve ona nispetle anılagelen itikadî
Reklam
Ağızların türetme gücünün bir örneği olarak “çirmiklenmek “ eylemi de bulunuyor ki , yoğurdun mayalandıktan sonra pul pul olmasını anlatıyor.
Arapçadan 'kebâb' sözcüğü girmeden önce Türklerin buna 'söklünçü' dedik­leri, eti kurutma (kaklatma) yolunu, pastırma (yaz ok et) yapmayı bildikleri görülmektedir.
Bilgi Yayınevi Birinci BasımKitabı okudu
Türk toplum yaşamının kimi özelliklerinin İslam dininin benimsenmesinden sonra da sürdüğünü göstermektedir. Adaklı ve yavuklu sözcük­lerinin çok eski olduğu, Farsçadan gelen 'nişan'dan türetil­miş nişanlı'nın sonradan genelleştiği de görülüyor.
Bilgi Yayınevi Birinci BasımKitabı okudu
Eski Anadolu Türkçesi metinlerinde, aynı kökten tü­remiş ölet 'salgın halinde ölüm', ölezimek 'ölecek hale gelmek', ölmesiz 'ebedi', 'ölümeri 'fedai' gibi sözcük ve tamlamalar kullanılmıştır
Bilgi Yayınevi Birinci BasımKitabı okudu
Reklam
Uygur Türkçesinin zengin sözvarlığı içinde, ölmek eyleminin ölütçi, 'katil', ölürgü 'öldürme', ölümlüg 'fani' gibi türevleriyle karşıla­şılmaktadır
Bilgi Yayınevi Birinci BasımKitabı okudu
X. yüzyıldan başlayarak İslamlığın yerleştiği yüzyıllar boyunca Türklerin, Allah ve Tanrı sözcüklerinin yanı sıra, aynı kavramı anlatan çeşitli öğeleri kullandıkları görülüyor. Arapçada 'sahip, efendi' anlamlarına da gelen ve 'Tan­rı' anlamında da kullanılan Mevla, Uygur döneminden bu yana metinlerde gördüğümüz idi 'sahip, efendi' sözcüğüy­le karşılanmıştır.
Bilgi Yayınevi Birinci BasımKitabı okudu
Farsçadan alınan peynir sözcüğü Türkçeye girmeden önce Türkler bu yiyeceğe uyutma adını ve­riyorlardı.
Sayfa 122 - Bilgi Yayınevi Birinci BasımKitabı okudu
Türklerin yaşamında ve Türk maddi kültüründe en önemli kavramlardan biri, "ekmek"tir. Sözvarlığımızı, en eski metinlerimizden bugüne, titizlikle inceleyen bir araş­tırıcı, deyim, atasözü ve çeşitli kalıplaşmaları biraraya ge­tirdiğinde bu gerçeğin kanıtlarını da ortaya koymuş olur.
Sayfa 103 - Bilgi Yayınevi Birinci BasımKitabı okudu
33 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.